Ducati, 2026 yılında ikonik Hypermotard serisini kökten yenileyerek motosiklet dünyasında dikkatleri yeniden üzerine çekti. 2007’de Pierre Terblanche imzasıyla doğan Hypermotard, aradan geçen 20 yılın ardından dördüncü nesliyle karşımızda: tamamen yeni bir 890cc “V2” motor, yenilenmiş şasi mimarisi ve üst düzey elektronik destek sistemleriyle.
Hypermotard V2, Ducati’nin bugüne kadar ürettiği modeller arasında özel bir yere sahip. Çünkü bu model, markanın efsaneleşmiş Desmodromik valf sistemini terk ederek, ilk kez geleneksel yaylı valf sistemi kullanan Hypermotard olarak ön plana çıkıyor. Her ne kadar motor hacmi selefine göre 47 cc azalmış olsa da performans tarafında ciddi bir artış söz konusu.

Yeni 890cc V-twin motor, 10.750 dev/dak’da 118,4 beygir gücü ve 8.250 dev/dak’da 69,3 lb.ft tork üretiyor. Bu güç artışında değişken valf zamanlaması (VVT) teknolojisinin de payı büyük. Motor aynı zamanda, Ducati’nin diğer V2 modellerinde olduğu gibi şasi taşıyıcı elemanı olarak da görev yapıyor. Bu sayede hem ağırlık azaltılmış hem de rijitlik artırılmış durumda. Yeni Hypermotard V2, Ducati mühendislerinin “hafiflik” konusundaki kararlılığını fazlasıyla gösteriyor.
- Baz modelin kuru ağırlığı 180 kg,
- SP versiyonun ise yalnızca 177 kg.
Bu fark, SP versiyonundaki dövme beş kollu jantlar, hafif lityum pil ve üst seviye süspansiyon bileşenleri sayesinde elde edilmiş. Opsiyonel Termignoni yarış egzoz sistemi, motosikletin ağırlığını 4,5 kg daha azaltırken, performansa +3,9 beygir gücü ekliyor. Ducati’nin klasik çelik kafes şasisi artık tarihe karıştı.

Yeni Hypermotard, Panigale V4 tarzı döküm alaşımlı çift taraflı salıncak kolu ve alüminyum monokok yapı üzerine inşa edilmiş. Bu yapı, ön çatalların doğrudan silindir kapaklarına bağlanmasına ve hava kutusunun gövdeyle entegre edilmesine olanak tanıyor. Baz modelde, tamamen ayarlanabilir 46 mm Kayaba çatallar ve geri tepme/ön yük ayarlı amortisör bulunurken, SP versiyonunda ise performans odaklı Öhlins NIX30 (48 mm) çatallar ve STX46 amortisör kullanılmış. Brembo M4.32 monoblok kaliperler standart donanımda gelirken, SP’de bunların yerini Brembo M50 alıyor fren hissi ve yol tutuş farkı anında hissediliyor. 2000’lerin başında Ducati’nin elektronik sistemleri tartışma konusuyken, bugün Ducati Hypermotard V2, segmentinde referans noktası haline gelmiş durumda. Yeni modelde altı eksenli IMU sensörü, sürüş güvenliğini destekleyen birçok sistemi yönetiyor:
- Viraj içi ABS,
- Çekiş kontrolü,
- Tekerlek kaldırma kontrolü,
- Motor freni kontrolü,
- Dört sürüş modu,
- Çift yönlü hızlı vites değiştirici,
- Kalkış kontrolü,
- Pit limitleyici.

ABS sistemi, pistten yola dört farklı seviye ile uyarlanabiliyor.
- Seviye 1: Arka ABS devre dışı – pist modu,
- Seviye 2: Minimum arka müdahale,
- Seviye 3-4: Günlük yol kullanımı için maksimum güvenlik.
2026 Hypermotard V2’nin tasarımı, Terblanche’ın orijinal konseptine saygı duruşu niteliğinde. Çift sele altı egzoz çıkışı ve agresif ön gagası geri döndü. Bununla birlikte sürüş pozisyonu yeniden düzenlendi: gidonlar ve ayaklıklar biraz öne alınarak, sürücünün ön ağırlıklı, daha sportif bir pozisyonda oturması sağlandı. Her iki model de 880 mm sele yüksekliğine sahip; bu da önceki baz modelin 870 mm ve SP’nin 890 mm’lik farkını ortadan kaldırıyor. Yeni 5 inç TFT ekran, üç farklı görüntüleme moduna sahip ve tüm sürüş verilerini net bir biçimde sunuyor. Telefon bağlantısı ise isteğe bağlı bir özellik olarak sunuluyor; bu da kullanıcıya kişisel tercih esnekliği kazandırıyor.

Yeni Ducati Hypermotard V2 2026, hem mühendislik hem de tasarım açısından markanın olgunluk dönemini temsil ediyor. Daha hafif, daha güçlü ve elektronik olarak daha gelişmiş olan bu model, Ducati’nin klasik Testastretta desmo motoruyla vedalaşan son modellerinden biri. Seride DesertX dışında artık klasik V-twin kalmadı; bu da Hypermotard V2’yi, Ducati tarihindeki geçiş döneminin sembolü haline getiriyor.





